4 Mart 2025 Salı

 APTALLIĞIN FELSEFESİ

ZEKA DÜZEYİ YÜKSEK BİREYLER AZ ÇOCUK, DÜŞÜK ZEKA SEVİYESİNDEKİLER ÇOK ÇOCUK YAPINCA DÜNYA NEYE DÖNÜŞÜR? 

ZEKA ÇÖKER, TÜKETİM TAVAN YAPAR

YIL 2505 HER YER AHMAKLARLA DOLAR

İDİOCRACY (AHMAKLAR) FİLMİ ÜZERİNE



NEVİN BİLGİN 

Idiocracy filmi, ortalama zekâya sahip iki kişinin dondurulup 500 yıl sonra uyandıklarında, insanlığın genel zekâ seviyesinin dramatik biçimde düştüğü bir dünyayla karşılaşmalarını konu alıyor. Film, anti-entelektüalizmin ve eleştirel düşüncenin erozyonunun tehlikelerine dikkat çekerken, aptallığın nasıl kurumsallaştığını ve zekânın toplumsal değerini kaybettiğini hicvediyor. Entellektüel çabanın küçümsendiği, yüzeysel eğlencenin ve bilinçsiz tüketimin hayatın her alanını ele geçirdiği bir gelecekte, medeniyetin çöküşü kaçınılmaz hale gelmiştir.



Toplumun Aptallaşması

Filmde tasvir edilen dünya, zekânın nasıl bir meta haline gelip değer kaybettiğini ve insanların düşünmek yerine tüketmeye yönlendirildiğini mizahi bir dille ele alıyor. Eğitimin niteliksizleşmesi, bilgiye duyulan ihtiyacın azalması ve eleştirel düşüncenin alay konusu olması, toplumu yüzeyselliğe mahkûm ediyor. İnsanlar, kısa vadeli zevkleri ve anlık tatminleri, uzun vadeli planlama ve rasyonel düşünceye tercih ediyor. Tüm bunlar, medeniyetin çöküşüne giden bir sürecin kaçınılmazlığına işaret ediyor.


Demografik Dönüşüm

Filmin başında zekâ düzeyi yüksek bireylerin az çocuk yaptığı, düşük zekâ seviyesine sahip bireylerin ise hızla ürediği bir senaryo sunuluyor. Zeki bireyler kariyer, eğitim ve bireysel gelişime öncelik verirken, diğerleri çoğalmayı temel bir yaşam pratiği hâline getiriyor. Bu durum, kuşaklar boyunca toplumun genel zekâ seviyesini düşürüyor ve bireysel tercihlerin uzun vadede kolektif bir felakete nasıl yol açabileceğini gözler önüne seriyor.

Sosyal ve Kültürel Meseleler

Film, mizah ve hiciv yoluyla, zekânın itibarsızlaşmasının ve entelektüel çabanın küçümsenmesinin toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini ele alıyor. Politika, medya ve popüler kültür, insanları düşünmekten uzaklaştıran bir sistemin parçaları hâline gelirken, kamusal alan giderek bilinçsiz tüketim ve sığ eğlencelerle doluyor. Böyle bir dünyada, yöneticiler, bilim insanları ve sanatçılar değil, boş söylemler üreten figürler toplumun öncüsü hâline geliyor.

Idiocracy, zekânın değerini kaybettiği, aptallığın norm hâline geldiği ve tüketimin kutsandığı bir geleceği çarpıcı bir şekilde betimliyor. Film, bireysel ve toplumsal kararlarımızın uzun vadeli sonuçlarını sorgulamaya teşvik ediyor. Ayrıca, demografik değişim, medya manipülasyonu ve eleştirel düşüncenin yokolması gibi konuları da sorguluyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder