KADINLAR İLK ÇAĞLARDA 90/60/90 MIYDI?
TARİHSEL SÜREÇTE BEDEN SÖMÜRÜSÜ DE ŞEKİLLENDİ Mİ?
NEVİN BİLGİN
Kadın bedeni, yüzyıllar boyunca toplumsal yapılar ve kültürel normlardan etkilenmiştir. Moda, kadın bedenini tanımlayan sıfatları ve ideal olanı belirleyerek tek tip standartlaştırılmış beden algısı oluşturmuştur. Ancak yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren beden bilincinin gelişimiyle bu algıda bir kırılma yaşanmış ve eril ile dişil kodların harmanlanmasıyla giyim modası alanında değişim söz konusu olmuştur.
https://www.ntv.com.tr/galeri/teknoloji/son-kadin-neandertal,5zREYBpEu0qfyIi2LXDung/vYl0w7t-pEOtf5gR9SQCZg
İlkel Dönemden Modern Çağa: Kadın Bedeninin Evrimi
İlkel çağlarda kadın bedeni, doğrudan hayatta kalma mücadelesinin bir parçasıydı. Kadınlar, avcılık ve toplayıcılık gibi fiziksel olarak zorlu işlerle uğraştıkları için güçlü ve dayanıklı bedenlere sahipti. Vücutları, yalnızca hayatta kalma ve toplumsal rollerini yerine getirme kapasitesiyle değerlendiriliyordu. Bu dönemde estetik bir beden anlayışı yoktu, fiziksel çekicilik gibi kaygılar ön planda değildi.
Günümüz modern toplumlarında ise kadın bedeni, toplumsal ve kültürel dönüşümlerle estetik bir obje haline gelmiştir. "90-60-90" gibi ideal vücut ölçüleri, medya ve moda dünyasının yarattığı zarif bir kadın bedeni imgesini temsil eder. Bu ideal, kadınların zayıf ve simetrik bir bedene sahip olmalarını savunur ve ciddi bir toplumsal baskı yaratır. Medyanın sürekli olarak sunduğu "ideal beden" imgesi, kadınların özdeğerini bu estetik ölçütlerle ilişkilendirir.
Moda ve Kadın Bedenine Uygulanan Baskı
Moda tarihine bakıldığında, kadın bedeni estetik bir obje olarak değerlendirilmiş ve dönemlere özgü ideal güzellik ölçütleriyle tanımlanmıştır. Moda hiyerarşisi, güzel ve ideal olana dair verili fikirleri sunan bir sistem içerisinde yer alır. Bu parametreler, bireylerin görünüşleri üzerinde etkili olmuştur. Modanın öncelikli amacı, tüketimin sürekliliğini sağlamaktır. Kadınların değişen toplumsal rollerini vurgulayan moda, güzel, bakımlı, güçlü, başarılı ve sosyal anlamda kabul gören imgeler sunar.
Bu kültürel ve toplumsal kimlik yaratımları, moda, güzellik ve gelenek gibi unsurlarla kadınların bedenlerine yönelik idealleri belirler ve giyim pratikleri yoluyla örtük bir baskı uygular. Bu baskı, toplumun veya ideolojilerin kadınların kimlik ifadelerini bedenleri üzerinden sergilemelerine yönelik telkinde bulunmasıyla gerçekleşir. Modanın klasik kadın silüetleri, geleneksel toplumun baskıcı yapısıyla şekillenirken, modern kadın silüetleri toplumsal değerler ve tüketim kültürünün dayattığı ideal ölçütlerle değişim geçirir ve yeni beden imgeleri oluşturmaya devam eder.
Kadın Bedeni ve Erkek Egemen Yapının Etkisi
Kadın bedeni, tarih boyunca erkek egemen yapı içinde bir tüketim aracı haline gelmiştir. Ekonomik ve ideolojik düzenlere göre sürekli olarak yeniden biçimlendirilmiştir. İlkel dönemde güçlü ve dayanıklı olan kadın bedeni, modern toplumlarda estetik algılar ve toplumsal normlarla şekillenmiştir. Kadın bedeni üzerindeki bu dönüşüm, toplumsal ve kültürel değerlerin etkisiyle şekillenen bir evrimdir.
Bu süreçte, kadın bedeni erkek egemen yapı içinde bir tüketim aracı haline gelmiş ve ekonomik ile ideolojik düzenlere göre sürekli olarak yeniden biçimlendirilmiştir. Kadın bedeni üzerindeki bu dönüşüm, fizyolojik olduğu kadar kültürel ve ideolojik baskıların bir sonucudur. Erkek egemen yapı içinde kadın bedeni, toplumun tüketim kültürüne hizmet eden bir nesneye dönüşmüş ve kadının bedensel imajı, toplumsal kabul görme aracına indirgenmiştir.
Kaynakça:
https://www.ulakbilge.com/makale/pdf/1657213247.pdf?form=MG0AV3
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ibad/issue/73657/1266913?form=MG0AV3
https://dergipark.org.tr/tr/pub/akil/issue/30954/438547?form=MG0AV3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder