İLK İNSANLARDA CİNSİYET AYRIMI YOKTU
KADINLAR DA AVA GİDİYORDU
CİNSİYET AYRIMI MÜLKİYET KAVRAMIYLA ORTAYA ÇIKTI
KAPİTALİZM, KENDİSİNE ARADIĞI UCUZ İŞ GÜCÜNÜ FEMİNİZMLE ORTAYA ÇIKARDI
CİNSİYET ROLLERİ BİYOLOJİK DEĞİL, TOPLUMSAL İNŞAA EDİLDİ
BULAŞIK VE ÇAMAŞIR MAKİNESİNİN KADININ İŞ GÜCÜNE KATILIMINI ARTTIRMAK İÇİN İCAT EDİLDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?
Simon Beauvoir: Çalışma hayatı kadına özgürleşme sunmaz
Kadın Doğulmaz Kadın Olunur
Ücretsiz Ev İçi Emek
NEVİN BİLGİN
8 Mart'la birlikte kadın erkek eşitliğini dile getiren bir sürü etkinlik, konuşmalar, şiirler, hediyeler havada bolca uçuşurken, acaba kadın ve erkek ayrımının nasıl ortaya çıktığınu hiç merak ettiniz mi? Araştırmalar bize cinsiyet ayrımının toplumsal dönüşümle birlikte inşaa edildiğini, kapitalizmle pekiştirilldiğini göstermekte. İlk insanlarda kadın ve erkek ayrımının olmadığını gösteriyor araştırmalar. Kadınlar da ava gidip avlanıyordu, iş bölümü yoktu yani. Tarımsal üretim, mülkiyet kavramının ortaya çıkışıyla birlikte mirasın nasıl aktarılacağı konusu erkeğin egemenliğini güçlendirirken cinsiyet ayrımının da temellerini atmış oldu. Daha sonra ise kadın ve erkek cinsiyet rolleri ekonomik sisteme göre yeniden inşaa edilerek dönüşüm geçirdi. Kapitalizm, kendisine ucuz iş gücü ararken, feminizmle bunu güçlendirdi. Kapitalist sistem kadının işe daha çok zaman ayırması için bulaşık makinesi, çamaşır makinesi gibi makinelerin icat edilmesinde de ön ayak oldu.
İlk İnsanlarda Cinsiyet Ayrımı: Toplumsal İnşanın Kökenleri
İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde cinsiyet rolleri bugünkü gibi katı ve belirgin değildi. Avcı-toplayıcı topluluklarda kadınlar ve erkekler, hayatta kalma mücadelesini birlikte sürdürmekteydi. Arkeolojik ve antropolojik bulgular, kadınların yalnızca toplayıcı değil, aynı zamanda aktif avcılar olduğunu göstermektedir.
Zamanla mülkiyetin ortaya çıkışı, toplumsal örgütlenmeyi değiştirdi ve cinsiyet rollerinin erkek egemen bir sistem doğrultusunda şekillenmesine yol açtı.
Avcı-Toplayıcı Toplumlarda Kadınlar
Son yıllarda yapılan araştırmalar, avcı-toplayıcı topluluklarda kadınların avlanma faaliyetlerine aktif olarak katıldığını ortaya koymuştur. Peru’daki And Dağları’nda bulunan 9 bin yıllık bir mezarda, bir kadına ait olduğu belirlenen av aletleri bulunmuştur. Bu, kadınların yalnızca toplayıcılık yapmadığını, büyük avlara katıldığını ve toplum içinde önemli roller üstlendiğini kanıtlamaktadır. Bu bulgular, kadınların tarih boyunca pasif ve ikincil roller üstlendiği yönündeki görüşleri sarsmaktadır.
İlk insan topluluklarında iş bölümü esnekti ve hayatta kalma gerekliliklerine dayanıyordu. Kadınlar doğurganlıkları nedeniyle yalnızca toplayıcı veya bakım sağlayıcı olarak görülmüyordu; aksine, avlanma, savunma ve diğer kritik faaliyetlere katılıyorlardı. Bu dönemde biyolojik farklılıklar, toplumsal hiyerarşi yaratacak bir etmen olarak görülmüyordu.
Mülkiyetin Ortaya Çıkışı ve Cinsiyet Rolleri
Tarım devrimiyle birlikte yerleşik hayata geçiş, toplum yapısını kökten değiştirdi. Mülkiyet kavramı, kaynakların belirli grupların kontrolüne geçmesine yol açtı.
Friedrich Engels’in (Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni) de belirttiği gibi, özel mülkiyetin ortaya çıkışı, kadınların toplumsal statüsünü gerileten en önemli faktörlerden biri oldu. Kadınlar artık üretim süreçlerinden dışlanarak ev içi rollere itilmekte, erkekler ise mülk sahibi ve üretim araçlarının kontrolcüsü konumuna yükselmekteydi.
Bu dönüşüm, erkek egemen bir düzenin temellerini attı. Tarım toplumlarıyla birlikte ataerkil yapılar kurumsallaştı ve kadınlar üzerindeki denetim arttı.
Kadının Doğurganlığının Denetlenmesi
Kadının doğurganlığı, mirasın sürekliliği açısından denetlenmesi gereken bir unsur olarak görülmeye başlandı. Böylece, kadınlar ekonomik üretim süreçlerinden dışlanarak ev içi görevlerle sınırlandırıldı. Bu süreç, erkek egemen toplumların ve cinsiyetçi iş bölümlerinin kalıcı hale gelmesine neden oldu.
Kapitalizm ve Kadının Konumu
Sanayi devrimiyle birlikte kadınlar, tekrar üretim süreçlerine dahil olsa da bu, eşit haklar çerçevesinde gerçekleşmedi. Kapitalist sistem, kadın emeğini ucuz iş gücü olarak değerlendirdi. Fabrikalarda ve hizmet sektöründe çalışan kadınlar, erkeklerden daha düşük ücretlerle çalıştırıldı. Kapitalizm, patriyarkal yani erkek egemen düzenle iç içe geçerek kadının emeğini sömüren yeni mekanizmalar geliştirdi.
Simon Beauvoir: Çalışma hayatı kadına özgürleşme sunmaz
Feminist düşünür Simon Beauvoir’a göre kapitalizm, kadının çalışma hayatına katılımını bir özgürleşme aracı olarak sunsa da aslında yeni bağımlılık biçimleri yaratmaktadır. Kadınlar, düşük ücretli işlerde yoğunlaştırılmış, bakım emeği yükü altında bırakılmış ve ekonomik özgürlükleri sınırlanmıştır. Beauvoir, bu sistemin kadını hem üretim hem de tüketim süreçlerinde edilgen kılmaya devam ettiğini vurgular.
Ücretsiz Ev İçi Emek
Marxist feminist teorisyen Silvia Federici ise kadın emeğinin kapitalizm tarafından nasıl yeniden şekillendirildiğine dikkat çeker. Federici’ye göre, kapitalist sistemde kadın emeği görünmezleştirilmiş ve ücretsiz ev içi emek üzerinden sömürülmüştür. Kadınlar, üretken işgücünü yeniden üreten bir konuma itilmiş, ücretli ve ücretsiz emek arasındaki eşitsizlik derinleşmiştir. Kapitalizm, patriyarkal yapıyı güçlendirerek kadınların bağımsızlaşmasını engelleyen bir sistem yaratmıştır.
Kadın Doğulmaz, Kadın Olunur
Simone de Beauvoir, "Kadın doğulmaz, kadın olunur" ifadesiyle cinsiyet rollerinin biyolojik değil, toplumsal olarak inşa edildiğini savunur. Ona göre, kadınlar doğduklarında belirli rollere sahip değildir; ancak aile, eğitim, din ve kültürel değerler aracılığıyla kadın kimliği onlara dayatılır. Küçük yaşlardan itibaren kadınlar, uysal, fedakar ve bağımlı bireyler olmaya yönlendirilir.
Silvia Firedirici
Kadının Konumu İnşaa Edilir
Kadınların toplumsal olarak inşa edilen konumu, mülkiyet düzeni ve kapitalist sistem tarafından sürekli olarak yeniden üretilir. Erkekler tarih boyunca gücü elinde tutarken, kadınlar bu gücün gölgesinde yaşamaya zorlanmıştır. Ancak Beauvoir, bu durumun değiştirilebilir olduğunu ve kadınların ancak kendi özgürlüklerini talep ederek toplumsal değişimi gerçekleştirebileceğini vurgular.
Kaynakça:
https://youtu.be/ANCU3ogzx2Y?si=oaZBOKZVdIAzqzd5
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1464291
https://iep.utm.edu/simone-de-beauvoir/
Beauvoir, Simon, İkinci Cinsiyet
Marx, Engels, Lenin, Maksizm, Kadın ve Aile,
https://yenie.net/engels-kadin-aile/
https://jacobin.com/2021/09/socialist-feminism-fredrich-engels-marx-theory-private-property
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3593890
https://terrabayt.com/video/silvia-federici-kadina-yonelik-siddet-ve-gocmen-emegi-2018-turkce-altyazili/
https://catlakzemin.com/ev-isi-hala-sermaye-olusumu-icin-ucretsiz-bir-emek-silvia-federici-ile-soylesi/
https://www.felsefecilerdernegi.org.tr/kapitalizm-yeniden-uretim-ve-karantina-silvia-federici/
https://evrimagaci.org/cinsiyetlerin-evrimi-cinsiyetler-neden-ne-zaman-nasil-evrimlesti-353?srsltid=AfmBOooHoq511tGfeJtt-cjVT99p-p-RgWCkE6Np7jwG30PBFlgl5bS-
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/100951
https://tezkiredergisi.org/wp-content/uploads/2021/06/Merve-Caglayan-Ailenin-Ozel-Mulkiyetin-ve-Devletin-Kokeni-Friedrich-Engels.pdf?form=MG0AV3&form=MG0AV3
https://yenie.net/marxtan-vasiyet-engelsden-miras-ailenin-ozel-mulkiyetin-ve-devletin-koken/?form=MG0AV3&form=MG0AV3
https://www.haier-europe.com/tr_TR/blog/ilk-bulasik-makinesi-ne-zaman-ve-kim-tarafindan-icat-edildi/?form=MG0AV3&form=MG0AV3
https://www.aydinlik.com.tr/haber/arastirmacilar-acikladi-ilk-caglarda-cinsiyet-ayrimi-yoktu-428102?form=MG0AV3&form=MG0AV3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder