24 Nisan 2025 Perşembe

BETONUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ


FAYANS, LAVABO, KAMERA SİSTEMİNİ SÜREKLİ DEĞİŞTİRENLER DEPREM İÇİN SAĞLAMLAŞTIRMAYI NEDEN YAPMAZ? 



Güneş yüzünü gösterdi mi, şehir bir anda bir şantiye alanına dönüşür. Neredeyse her binadan matkap sesleri yükselmeye başlar. Balkonlara, bina girişlerine çuvallar dolusu hafriyat yığılır. Fayansı beğenmeyen, lavaboyu beğenmeyen, pencere çerçevesini değiştirmek isteyenler... Herkes bir şeylerden memnuniyetsiz. Ve bu memnuniyetsizlik, sürekli bir yenileme arzusuyla birleşir. On yılda üç kez fayans değiştirenler, her beş yılda bir mutfak dolaplarını söküp yeniden yaptıranlar, komşusunda gördüğü mermeri kendi banyosuna taşıyanlar...

APARTMAN YÖNETİMLERİ

Apartman yönetimleri de bundan geri kalmaz. Sürekli değişen çatılar, borular, güvenlik kameraları, bahçe düzenlemeleri... Binaların önünde ne ağaç kalır ne kuş. İki kelaynak gibi dikilen birkaç ağaç, doğaya dair son izler olur. Gerisi taş, beton, seramik.


Bir inşaat çılgınlığı içindeyiz. Fayans, lavabo, kamera sistemi... Dönüp bakmaz olduk göğe, rüzgârın sesine, toprağın kokusuna. Oysa “deprem” dendi mi herkes susar. “Binalar sağlam mı?” sorusu havada kalır. 

Ne bir güçlendirme, ne bir sağlamlık raporu. Ama lavabonun şekli sorun olur, fayansın rengi tartışılır. Gerçek sorunlar ötelenirken, vitrin parlatılmaya devam eder.

FAYANS DÖŞEME HOBİSİ

Bu halimiz biraz da şunu düşündürüyor: Belki de sesleri bastırmak için yapıyoruz tüm bu tadilatları. Kendi iç sesimizi, kaygılarımızı, çaresizliğimizi... 

Fayans döşeyerek örtmeye çalışıyoruz içimizdeki boşluğu. Matkap sesi, konuşulması gereken her şeyin yerine geçiyor. O yüzden her güne bir inşaat sesiyle uyanıyoruz. Çünkü gerçek uğraş göstermemiz gerekenler yerine evcilik oynamaya devam ediyoruz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder