CANSIZ EMEK, MARX, YAPAY ZEKA VE EMEĞİN YENİ YÜZÜ
Nevin BİLGİN
Karl Marx’ın Das Kapital’de geliştirdiği en çarpıcı kavramlardan biri; “Sermaye, ölü emeğin canlı emek üzerindeki egemenliğidir.”
Bu cümle, kapitalist üretim sürecinin temelidir aslında. Marx’a göre üretim araçları —makineler, fabrikalar, aletler— geçmişte harcanmış emeğin yani cansız emeğin (dead labor) cisimleşmiş hâlidir. Bu araçları elinde bulunduran sınıf (kapitalistler), üretime canlı emeği (yani işçilerin güncel emeğini) dâhil ederek artı-değer yaratır.
Peki ya günümüzde ne değişti?
Bugün makineler artık yalnızca somut çarklar, pistonlar değil. Yazılım da bir üretim aracı. Robotik sistemler, algoritmalar ve yapay zekâ uygulamaları fabrikalarda, ofislerde, lojistik merkezlerinde üretim ve hizmet süreçlerinin yerini aldı. Ancak burada önemli bir soru ortaya çıkıyor:
Yapay zeka ve robotlar da Marx’ın deyimiyle cansız emek sayılabilir mi?
Karl Marx
Cevap: Evet. Hatta günümüzün en gelişmiş cansız emek biçimi olabilirler.
1.Yaratılması için harcanan insan emeği vardır.
Kodlayan mühendislerin, algoritma geliştiricilerin, veri sağlayıcıların emeğiyle yaratılmıştır. Bu emek geçmiştedir; bugünkü üretim sürecine dolaylı katılır.
2.Kendi başına değer üretmez; üretim sürecine canlı emeği dışlamak için dahil edilir.
Yapay zeka sistemleri, işçiyi üretimden uzaklaştırmak, daha az maliyetle daha fazla çıktı almak amacıyla kullanılır. Bu da Marx’ın sermaye tanımıyla uyumludur.
3.Sermaye sahipleri tarafından mülk edinilmiştir.
Yapay zekâ yazılımları, robotik sistemler özel şirketlerin ya da büyük sermaye gruplarının elindedir. Böylece bu “cansız emek” de canlı emeği baskılayan bir araca dönüşür.
Marx, üretim araçlarının gelişmesiyle işçilerin üretim sürecindeki rolünün azalacağını ve makinenin egemenliğinin artacağını öngörmüştü. Bugün yapay zeka, mavi yakalı işçilerin yerini alıyor (örneğin otomasyon sistemleriyle montaj hatlarında). Beyaz yakalı işleri tehdit ediyor (veri analizi, hukuk, müşteri hizmetleri vb.). “Zihinsel emek” alanlarına da nüfuz ediyor.
Yani yalnızca kol gücü değil, zihin gücü de robotlara devrediliyor. Bu durumda cansız emek, artık daha da “zeki”, daha da “özerk” bir hale geliyor. Ama hâlâ bir üretim aracı olarak sermayeye hizmet ediyor.
Yapay zekâ, cansız emeğin son evresi gibi görünüyor.
Ama hâlâ onu tasarlayan, geliştiren, eğiten insanlar var, yani canlı emeğin izi silinmiş değil.
Fakat eğer bu teknolojiler bir gün tamamen kendi kendini geliştiren, kendi kendine üretim yapan sistemlere dönüşürse, o zaman Marx’ın çerçevesi revize edilmeye muhtaç hale gelir.
Ama bugünkü koşullarda yapay zekâ ve robotlar hâlâ:
·İnsan emeğinin bir ürünü,
·Sermayenin kontrolünde,
·Değer yaratımında canlı emeğin yerini alan cansız emek biçimleri
Kaynakça:
https://www.marxists.org/archive/marx/works/1867-c1/
https://davidharvey.org/reading-capital/
chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/388954
chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.marxists.org/turkce/m-e/kapital/kapital3.pdf
chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dogangocmen.wordpress.com/wp-content/uploads/2009/07/marxin-emek-kavrami-uzerine1.pdf
https://www.youtube.com/watch?v=nMGnslb1pyU
https://www.youtube.com/watch?v=2zpAqEhCdhg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder