12 Ekim 2025 Pazar

 Osmanlı’daki Cariye Networkü

Harem'deki Sosyal ve Politik Ağ

Cariye Fiyatları, O Dönem 35 ile 130 altın lira;  Bugünün 230 gram altınına denk

                 fotoğraf: İndigo Dergisi

Nevin BİLGİN 

Osmanlı sarayına giren cariyeler, yalnızca güzellikleriyle değil, ardında kurulan geniş bir sosyal ve politik ağla da seçilirdi. Tarih boyunca ilk cariyeler, savaşlarda esir düşen şehirlerden ya da azatlı kızlar arasından seçilirken, zamanla harem farklı ırk ve kökenlerden gelen kadınları bir araya getiren karmaşık bir mekan hâline geldi. İstanbul gümrüğü yoluyla saraya getirilen cariyeler, sultanlar, devlet adamları, Kırım hanları ve valiler tarafından saraya sunulurdu.

Cariyelerin kökenleri ve statüleri, saraydaki konumlarını doğrudan etkilerdi. Hatıratlara göre, Çerkez kızları genellikle fakir ve alt sınıflardan, Abhaz kızları yüksek soylu ailelerden, Gürcüler ise orta sınıf ailelerden seçilirdi. Sultan Abdülmecid döneminde sarayda Çerkez cariyeler ağırlıkta iken, Sultan Abdülaziz döneminde Abhaz kökenliler ön plana çıkmıştır.

19. yüzyılın ortalarında esir alıp satmak yasaklanmış olsa da, Kafkas aileler hâlâ kızlarını gönüllü olarak saraya sunmaya devam etmiştir. Bunun yanı sıra, cariyelerin bir diğer temin yolu devlet adamlarının padişaha armağan olarak sundukları kızlardı. Sadrazamlar, divan üyeleri, valiler ve hatta padişahın kız kardeşleri, yetiştirdikleri veya satın aldıkları cariyeleri saraya sunar, böylece sarayla bağlarını güçlendirir ve siyasi nüfuzlarını pekiştirirdi.

             fotoğraf: Sözcü

Sarayda yer edinen her cariye, ileride hasek veya valide sultan olabilecek potansiyeli taşıdığından, kendisini saraya sunan kişiye minnettar olur ve gerektiğinde saray içindeki siyasi işlerde rol oynardı. Satın alma işlemleri resmi senetlerle kayda alınır, cariyenin yaşı, sağlık durumu ve kökeni belgelenirdi. Çoğunluğu 8-18 yaş arasında olan cariyeler, 35 ila 130 lira arasında fiyatlarla alınıp satılırdı. Ticaretin büyük kısmı Çerkez tacirler tarafından yürütülse de, Kafkas muhacirler de önemli bir paya sahipti.

Böylece Osmanlı sarayındaki cariyeler, yalnızca hizmetçi ya da eş rolünde değil, hediye edilenin yarattığı sosyal ve politik beklentiler ağı içinde hareket eden bir networkün parçasıydı. Her cariye, saraya adım attığı andan itibaren ardında bir güç oyunu ve bir minnet zinciri taşır; saray içindeki yükselişi, onu sunanların prestiji ve etkisiyle doğrudan bağlantılıydı.

Osmanlı'da cariye ticareti, sadece bir ekonomik işlem değil, aynı zamanda sosyal ve politik ilişkilerin şekillendiği karmaşık bir ağın parçasıydı. Bu ağda, cariyelerin kökenleri, sunuldukları kişiler ve sunuldukları dönemler, onların saraydaki yerini ve toplumsal statülerini belirleyen önemli faktörlerdi.

Özellikle 19. yüzyılda, cariyelerin alım satımı resmi belgelerle kayıt altına alınırdı. Bu belgelerde, cariyenin yaşı, sağlık durumu, kökeni ve satıcıyla olan ilişkisi gibi detaylar yer alırdı. Örneğin, 1874-75 yıllarına ait satış belgelerinde, cariyelerin yaşlarının 8 ile 18 arasında olduğu ve fiyatlarının 35 ile 130 lira arasında değiştiği belirtilmiştir. Bu fiyatlar, dönemin ekonomik koşullarına göre değişiklik göstermekle birlikte, cariyelerin değerini ve ticaretin ciddiyetini gösteren önemli bir göstergedir.

Bu dönemde, Osmanlı'da bir altın lira, yaklaşık olarak 6,6 gram saf altına eşdeğerdi. Bu durumda, 35 lira, yaklaşık olarak 231 gram altına; 130 lira ise yaklaşık olarak 858 gram altına denk gelmektedir. Bu miktarlar, dönemin ekonomik yapısını ve cariye ticaretinin büyüklüğünü anlamada yardımcı olabilir.

Cariyelerin alım satımı, sadece ekonomik bir işlem değil, aynı zamanda sosyal ve politik ilişkilerin şekillendiği bir süreçti. Bu süreçte, cariyelerin kökenleri, sunuldukları kişiler ve sunuldukları dönemler, onların saraydaki yerini ve toplumsal statülerini belirleyen önemli faktörlerdi.




Kaynakça: 

Göncü, T. Cengiz. Harem-i Hümâyûn’da Cariyelik 19. Yüzyıl

https://halktv.com.tr/yasam/osmanlida-cariye-fiyatlarinin-belgesi-ortaya-cikti-rus-ve-eflak-cariyeler-bugune-836458h

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder