KÜLTÜREL HEGOMONYA VE AYDINLARIN ROLÜ
Hegomonik kültürün üreticisi: Aydınlar
Özgür Piyasa, Bireysel Başarı, Reformculuk, İletişim Tekeli Söylemleri Ne Sağlar?
Sivil Toplumla Rıza Nasıl Üretilir?
Eğitim Sistemi, Medya, Dinle Hegemonya Nasıl Desteklenir?
Nevin BİLGİN
Hegemonya, klasik anlamıyla “egemenlik” anlamına gelirken, modern toplumsal teori içindeki kullanımı zor ve rıza arasındaki gerilimi içeren iktidar ilişkilerini tanımlamakta.
Hegemonik kültür, salt siyasal veya ekonomik zor ile değil, rıza üretme süreciyle inşa edili. Bu sürecin en stratejik aktörleri ise aydınlardır (entelektüeller). Aydınlar hem hegemonik kültürün ideolojik mimarları olabilir, hem de eleştirel ve karşı-hegemonik projelerin taşıyıcıları. Hegemonik kültür kurma stratejisi, eğitimden medyaya, kültür kurumlarından siyasi söylem üretimine kadar çok katmanlıdır. Ancak hegemonik kültür hiçbir zaman statik değildir; krizlerle, direnişle ve yeniden inşa ile sürekli bir mücadele alanıdır.
Gramsci
Antonio Gramsci’ye göre hegemonya, salt baskı ve zor yoluyla kurulan bir egemenlik değil, egemen grubun değer, inanç ve kültürel biçimlerini topluma “rızaya dayalı” olarak kabul ettirmesi.
Kültürel hegemonya, egemen sınıfın kendi dünya görüşünü toplumun ortak sağduyusu hâline getirerek, alternatif, eleştirel ve karşı-hegemonik düşünceleri marjinalleştirip dönüştürme mekanizmasıdır. Bu bakımdan hegemonik kültür, devletin ve sivil toplum kurumlarının desteğiyle, toplumsal alanda yaygın olarak kabul görmüş değer, norm ve anlam sistemlerini tanımlar.
Hegomonik Kültür Nasıl İnşaa Edilir?
Hegemonik kültürün kurulması uzun süreli, çok katmanlı ve dinamik bir süreçtir.
Öncelikle ideolojik ve külütrel alt yapının oluşturulması gerekmektedir. Ortak değerler, normlar, mitler ve semboller aracılığıyla bir dünya inşa edilir. Bu, sıradan insanların dünyayı anlamlandırma çerçevesi haline gelir ve getirilir.
Egemen sınıfın çıkarlarını meşrulaştıran anlatılar “özgür piyasa”, “bireysel başarı”, “reformculuk”, “iletişim tekeline söylemleri” de ideolojik hegemoniyi destekler. Bu anlatılar, medya, eğitim, edebiyat, popüler kültür, din, sanat gibi kurumlar aracılığıyla yayılır
Sivil Toplumla Rızayı Üretmek
A. Gramsci hegemonya kuramında “sivil toplum” kavramını vurgulamasıdır. Zorlama araçlarının ötesinde, iktidarın “sivil toplum kurumları” yoluyla rızayı ürettiğini belirtir.
Eğitim sistemi, müfredat seçimleri, değerler aktarımı, milli tarih anlatıları hepsi hegemonik ideolojiyle uyumlu hale getirilir.
Medya ve iletişim araçları, kültürel ürünler, haber kanalları, sosyal medya gibi mecralar ideolojik kodları topluma sunar
Sivil toplum örgütleri, sendikalar, dernekler vb. kurumlar, halkla ilişkiler, normatif baskı ve uzlaşma kanalları aracılığıyla hegemoniyi destekler.
Din ve moral söylemleriyle de bu desteklenir. Din, etik ve ahlak söylemleri hegemonya projelerine kanalize edilir; inanç kurumları ile uzlaşma stratejileri geliştirilir. (Örneğin Gramsci, dinin rıza alanı olarak kullanılması üzerine düşünmüştür.)
Aydınların Entegrasyonu ve Kullanımı
Hegemonik kültürün uzun süre yaşaması ve yaygınlaştırılması entelektüellerin (aydınların) desteğiyle sağlanır. Bu, hem geleneksel entelektüellerin içine çekilmesi hem de yeni organik entelektüellerin (halkla bağ kurabilen düşünce aktörleri) yaratılmasıyla olur.
Geleneksel entelektüeller (örneğin akademisyenler, kültürel elitler), mevcut hegemonik söylem içerisinde yer alıp onu yeniden üretirler.
Organik entelektüeller, toplumsal alt katmanlar içinde çıkarlarını gözeterek hem teorik üretim yapar hem pratiğe bunun yayılmasında rol oynar. Gramsci’ye göre bu tip entelektüeller, halkla bağ kurar ve söz söyleme kapasitesini toplumla paylaşır
Aydınlar, entelektüel emeğiyle hegemonik kültürün hem üreticisi hem yeniden üreticisidir.
Gündelik Hayat İnşası
Hegemonik kültür, insanların gündelik yaşantısına nüfuz eder, tüketim tercihleri, dil kullanımı, medya alışkanlıkları, aile ilişkileri, yaşam tarzı biçimleri. Bu noktada “doğal” görülen, itiraz edilmez hale gelen normlar devreye girer. Eleştirel düşünce, marjinalleştirilir.
Hegemonik kültür direngen olmalıdır: alternatif söylemler sürekli bastırılır, özneleşmeleri engellenir.
Kriz ve Yeniden Üretim Süreci
Hegemonik projeler, toplumsal değişim, krizler, karşı-hegemonik hareketler aracılığıyla sürekli sorgulanır. İttifaklar kurar, farklı toplumsal kesimlerle uzlaşmalar geliştirir. Anlatıların yeniden inşasına başvurur: yeni ideolojik kodlar geliştirilir. Gerekirse zor aygıtlarını (polis, hukuk, ordu) daha görünür biçimde devreye sokar. Entellektüel yeniden üretim projeleri (üniversite reformları, kültür politikaları) devreye girer. Bu mekanizmalar aracılığıyla hegemonik kültür sürekliliğini kısmen yeniden tesis eder.
Aydınların Rolü
Aydınlar, hegemonik kültür kurma sürecinin hem aracı hem savunucuları hem eleştirmenleri olabilir. Bu nedenle onların rolü çok yönlü olarak gelişir.
Geleneksel entelektüeller, akademi, bürokrasi, kültürel kurumlar gibi alanlarda uzun süreli kurumsal mevkileri olanlar. Egemen ideolojinin sürdürücüsü olabilirler; kültürel hegemoninin kendi söylemlerini meşrulaştırmasında rol oynarlar.
Organik entelektüeller, toplumun değişik kesimleriyle doğrudan ilişki kurabilen, onların diliyle düşünce üretme kapasitesine sahip entelektüellerdir. Hegemonik projelerde, bu entelektüellerin yapılandırılması önemli stratejik adımdır.
Gramsci bu ayrımı özellikle vurgular; hegemonya kurmak isteyen bir sınıf, kendi organik entelektüellerini yetiştirmek zorundadır
Aydınların işlevi ideolojik üretim yanında, kültürel eleştiri, ağ kurma, iletişim, sınıf siyasetine köprü olma, kültür üretiminde aktif rol alma şeklinde gelişir.
İdeolojik üretim: Metinler, makaleler, kitaplar, medya metinleri aracılığıyla hegemonik söylemleri kurar, yeniden üretir ve dönüştürür.
Kültürel eleştiri: Hegemonik kültüre bağlı kalmayan, alternatif projeleri savunan düşünce üretir. Bu, bir karşı-hegemonik söylemin imkânıdır.
Ağ kurma, iletişim: Aydınlar, toplumsal aktörlerle bağ kurar, söylemsel ağlar yaratır.
Sınıf siyasetine köprü olma: Hegemonik yapıların dışında kalan toplumsal kesimlerin kültürel dilini analiz edip o kesimlerle iletişim kurarak, onların kendi özneleşme süreçlerine katkıda bulunabilir.
Kültür üretiminde aktif rol alma: Sinema, tiyatro, edebiyat, müzik gibi alanlarda eser verip, halkla doğrudan iletişim kurar. Bu sayede hegemonik kültüre alternatif kültürel izlekler koyabilir.
Aydınlar, hegemonik projelere entegre olabildikleri kadar, hegemonik olana mesafeli duran eleştirel yollarla da konumlanabilirler.
Aydınların Maddi Bağımlılıkları
Aydınların, maddi bağımlılıklar, kurumsal bağımlılıklar (örneğin devlet üniversitesindeki hiyerarşiler), kariyer beklentileri gibi pratik koşulları vardır. Bu koşullar ideolojik özerkliklerini zedeleyebilir.
Eleştirel düşüncenin toplumsal pratikle bağımlılıklardan görece kurtarılması, hegemonik kültüre karşı direnç kapasitesini artırır.
Bu konudaki tartışmalar, çağdaş eleştirel düşüncede entelektüel bağımsızlık ve toplumsal sorumluluk ekseninde yoğunlaşmaktadır.
Hegemonik kültür, her zaman tam olarak hegemonik olamaz; karmaşık çelişkiler, çatışmalar ve çok seslilik barındırır. Karşı-hegemonik direniş, alternatif kültür, alt kültürler ve eleştirel entelektüel projeler aracılığıyla sürekli kurulur. Kültürel hegemoninin sürekliliği, toplumsal değişim, teknolojik dönüşüm, bilgi erişim biçimleriyle sınanır.
Aydınların etik sorumlulukları ile kurumsal bağımlılıkları arasındaki gerilim, hegemonik projeye teslim olma tehlikesi doğurabilir.
Hegemonik kültür, salt siyasal veya ekonomik zor ile değil, rıza üretme süreciyle inşa edili. Bu sürecin en stratejik aktörleri ise aydınlardır (entelektüeller). Aydınlar hem hegemonik kültürün ideolojik mimarları olabilir, hem de eleştirel ve karşı-hegemonik projelerin taşıyıcıları. Hegemonik kültür kurma stratejisi, eğitimden medyaya, kültür kurumlarından siyasi söylem üretimine kadar çok katmanlıdır. Ancak hegemonik kültür hiçbir zaman statik değildir; krizlerle, direnişle ve yeniden inşa ile sürekli bir mücadele alanıdır.
Kaynakça:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/965528
https://blog.metu.edu.tr/e242422/kulturel-hegemonya
https://fihristkitap.com/gramscinin-hegemonyasiyla-turkiyenin-kulturel-ve-siyasi-yapisi/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/540843
Gramsci, Antonio. Modern Hükümdar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder