Dijital Yalnızlık, Zamanın Ruhu, Nikbinler ve Eylülzede
Nevin BİLGİN
Bir çağ düşünün: Herkes birbirine bağlı, ama kimse kimseye dokunamıyor.
Ekran ışığıyla aydınlanan odalarda, iletişim nasıl var bellil değil.
İşte bu sessiz kalabalıklar çağında, Nikbinler’in Eylülzede adlı şarkısı birden yeniden duyuldu 10 yıl gecikmiş bir yankı gibi.
Serkan Selay’ın kaleminden çıkan sözler, bir mevsimin melankolisinden çok daha fazlasını anlatıyor.
Eylülzede sadece bir sonbahar çocuğunun hüznü değil; dijital çağın içinde, duygularını kaybetmeden kalmaya çalışan insanların iç sesi. “Islak taşlar”, “yorgun kaldırımlar” gibi imgeler, fiziksel sokaklardan çok artık sanal yalnızlığın yollarına benziyor.
Nikbinler’in müziği, tıpkı bugünün insanı gibi iki dünyanın arasında:
Bir ayağı bu alemde, diğeri sanal alemdi.
Uşşak makamının içli melodisiyle elektronik dokular birleşince, ortaya hem geçmişin sıcaklığı hem bugünün yabancılaşması çıkıyor. Belki de bu yüzden şarkı 2014’te değil, ancak 2025’te yankı buldu. Çünkü zamanın ruhu o duyguyu şimdi anladı.
Eylülzede teknik oalrak yapay zeka tarafından üretilmiş bir parça değil. Şarkının sözleri Serkan Selay tarafından yazılırken vokaller Berika Karadağ tarafından seslendirildi. Ancak prodüksiyon sürecinde yapay zeka destekli ses düzenleme ve armoni işleme teknikleri kullanılmıştır. Bu nedenle parça, hem insan hem de yapay zeka ile oluşturulmuş hibrit bir müzik çalışması.
Zamanın ruhu dediğimiz şey, aslında topluca hissettiğimiz görünmez bir iletişim belki de.
Yorgunlukla, yalnızlıkla ve geçmişe duyulan özlemle titreşen insanların ruhunda.
Eylülzede de tam bu titreşime denk düştü. Gerçek duygular, yapay ışıltılar arasında.
Nikbinler, adının anlamına sadık bir grup. “Nikbin” iyimser demek.
Eylülzede, dijital yalnızlık çağında insani bir sığınak oldu.
Çünkü bazı şarkılar modaya değil, zamana ait belki de...
Ay bulutta saklanır
Eylül gözlerine doğduğu gece
Ay bulutta saklanır
Eylül gözlerine doğduğu gece
Hüzün öyle derin iklimlerde
Bir kelime, binbir hece
Hüzün öyle derin iklimlerde
Bir kelime, binbir hece
Köşe başlarımda, ilk gözyaşlarımda
Bir eylül yağmurusun ıslak şehir taşlarımda
Köşe başlarımda, ilk gözyaşlarımda
Bir eylül yağmurusun ıslak şehir taşlarımda
Bir sevdadır şu hayat
Ağrısı yürek çarpıntılarında
Bir sevdadır şu hayat
Ağrısı yürek çarpıntılarında
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder