28 Ekim 2025 Salı

 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KARLSBAD GÜNLÜKLERİ

VE CUMHURİYET'E GİDEN YOL



Nevin BİLGİN 

1918 yılının Temmuz ayı… Osmanlı orduları dağılmakta, imparatorluğun gölgesi Anadolu’nun üstüne ağır bir perde gibi düşmekte. Mustafa Kemal Paşa, bu karanlık dönemde Avusturya’nın Karlsbad şehrindedir. Sağlık nedenleriyle gitmiştir ama aslında bu yolculuk, bir zihin inşasının başlangıcıdır.

Karlsbad’da “Geçen Günlerim” başlığıyla altı defter tutar. Bu defterlerin beşi Karlsbad’da, biri Viyana’da yazılmıştır. Sayfaların bir kısmı boştur; ama dolu olanlarda, geleceğin Türkiye’sine dair fikir tohumları filizlenmektedir. Fransızca notlar, alıntılar, düşünce kırıntıları... Atatürk, kitaplardan aktarmalar yapar, askeri ve toplumsal meseleleri tartışır. Fakat bunlar kuru gözlemler değildir; hepsi bir geleceğin hazırlığıdır.

Afet İnan, bu defterleri yayıma hazırlarken Atatürk’ün kendisinden aldığı şu telkini aktarır:

“Kamuoyunu ilgilendiren, faydalı olacak konular üzerinde dur.”

Bu bile, onun her yazısını milleti için bir hizmet aracı olarak gördüğünü gösterir.



Karlsbad Günlükleri’nden süzülen ana fikir açıktır:

Millî benliğini koruyan, fakat çağdaş medeniyetle uyum içinde bir Türkiye.

Atatürk bu ideali şöyle ifade eder:

“Türk milliyetçiliği, terakki ve inkişaf yolunda ve beynelmilel temas ve münasebetlerde, bütün muasır milletlerle bir ahenkte yürümekle beraber, Türk içtimai heyetinin hususi seciyelerini ve başlı başına müstakil hüviyetini mahfuz tutmaktır.”


Anafartalar’dan Karlsbad’a: Düşünceden Devlete Uzanan Yol

Bu satırlar, aslında 1915 Anafartalar cephesinde doğan bir ruhun devamıdır aslında. 

8 Ağustos 1915’te Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu Kumandanı olmuştur. O günlerde cephede, subaylar ve erler arasında moral bozucu bir haber yayılır:

"Düşman zehirli gaz kullanacakmış!”

I. Dünya Savaşı’nın en korkunç silahlarından biri olan bu gaz, yalnız bedeni değil, maneviyatı da öldürür. Türk ordusunun elinde böyle bir silaha karşı hiçbir önlem yoktur. Paşa durumu değerlendirir, askerlere şu açıklamayı yapar:

“Ben düşündüm, buna karşı koyacak herhangi bir tedbire ve vasıtaya o zaman Türk ordusu malik değildi. Derhal şu fikri ileri sürdüm: Düşman zehirli gazı kullansa da bize tesir etmez, çünkü onlar deniz kenarındaki düzlük ovada, biz ise daha yükseklerdeyiz.”

Bu söz, cephede hızla yayılır. Korku yerini inanca bırakır. Gerçekten de düşman bir deneme yapar ancak rüzgârın yön değiştirmesi Türk ordusunu korur. Gaz bulutu denize dağılır.

Böylece askerlerin maneviyatı daha da güçlenir,  Mustafa Kemal’e olan güven sarsılmaz bir inanç hâline gelir.

Karlsbad’da tuttuğu defterlerdeki sabır, düşünme disiplini, analiz gücü Anafartalar’daki o soğukkanlı, akılcı tavrın devamıdır.



Cumhuriyet’e Doğru

1915’in Anafartalar’ı ile 1918’in Karlsbad’ı arasında görünmez bir köprü vardır.

Bir yanda savaş meydanlarında cesaretin, diğer yanda düşünce masasında vizyonun doğduğu yerlerdir bunlar.

O köprü, sonunda 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, ardından 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne çıkar.


M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları,

Yayına Hazırlayan: Afet İnan,

Türk Tarih Kurumu Yayınları.

https://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/ataturk_karlsbad_hatiralari.pdf


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder