Kim İş Yerinde Yemek Yiyebiliyor? 

Makarna, pilav ekmekli iş yeri yemekleri...

NEVİN BİLGİN

Maliyeti düşürmek ve zaman kısıtlamasıyla iş yerinde yemek yiyenlerin ne kadar zevk alarak yiyebiliyor?

Türkiye'de pek çok çalışan için öğle yemeği, bir tercih olmaktan çok, kurumun sunduğu seçeneklere mecbur kalmak anlamına geliyor. 

Fabrika, okul, hastane ve kamu kurumları gibi toplu yemek hizmeti alan yerlerde sunulan yemeğin kalitesi, hijyeni ve yenilebilirliği, genellikle tatmin edici olmaktan uzak olabiliyor.

Durumun ironik boyutu, yemeklerin kalitesinin, lezzetini beğenerek yiyebilenler değil, başka seçeneği olmadığı için yemek zorunda kalanlar üzerinden belirlenmesidir.

İş yerinde sunulan yemeği tüketenlerin büyük çoğunluğu, maliyeti düşürme zorunluluğu veya zaman kısıtlaması nedeniyle bu kararı verir.

Dışarıda yemek yemek, özellikle asgari ücretli veya orta gelirli çalışanlar için ciddi bir ekonomik yüktür. 

Yemek kartının sınırlı kalması ya da yemeğin kurum tarafından tamamen ücretsiz sağlanması, kalite ne olursa olsun personeli bu seçeneğe yöneltir.

Ayrıca dışarıda yemek yemek gıda güvenliği riskini de her zaman içinde barındırır. 

Aynı şekilde, kısa öğle molaları  nedeniyle çalışanların dışarı çıkıp yemek bulma imkanı yoktur. Bu da onları, yemeğin tadını veya hijyenini sorgulamaksızın, yalnızca karın doyurma ihtiyacıyla hareket etmeye iter.

         özlenen manzara

Hastanelerden Kantinlere

Bu durum, toplu yemek hizmeti sektöründeki güven krizini derinleştirir. 

Catering firmaları, ihale alma rekabetinde en düşük fiyatı sunabilmek için kaçınılmaz olarak kalitesiz ve ucuz hammaddeye yönelirler. 

Bu maliyet odaklı yaklaşımın en trajik yansıması ise hastane yemekleridir. İyileşme sürecindeki hastaya sunulan, besin değeri düşük, soğuk ve lezzetsiz yemekler, tedaviye katkı sağlamak yerine psikolojik olarak yıpratır. Hijyenin en temel zorunluluk olduğu bu kurumlarda dahi gıda güvenliğinin sürekli sorgulanması bir paradoks yaratır.

#makarna

#pilav

#işyeriyemek

#nevinbilginhaber

#işveren

#işçi