DOĞADAN KOPARILAN İNSAN ÇİÇEK MİSALİ

MODERN ÇAĞIN RUHSAL BUNALIMI

ELEKTRONİK SİGARALAR, SİGARALAR, İÇKİLER, UYUŞTURUCULAR, SAPKINLIKLAR, ÇATIŞMALAR, İÇSEL ÇÖKÜŞLER

NEVİN BİLGİN 

Tıpkı bir çiçeğin doğal ortamından koparıldığında solmaya başlaması gibi, insan da doğadan uzaklaştıkça içsel canlılığını kaybetmeye başlıyor. 

Modern çağ, insanı topraktan, doğanın kucağından kopararak kutu gibi üst üste dizilmiş beton binalara hapsetti. Bu kopuş, insanın öz doğasına aykırıydı; ruhunu besleyen köklerinden uzaklaştırılan insan, zamanla içsel dengesini yitirdi.

Doğadan kopmanın yarattığı bu derin boşluk, insanları farklı arayışlara itti. Elektronik sigaralar, alkol, uyuşturucu maddeler, bu boşluğu doldurma çabası olarak hayatımıza girdi. Ancak, bu maddeler sadece geçici bir rahatlama sağladı; içsel huzursuzluğu dindirmek yerine, psikolojik bozulmalara yol açtı. İnsan, köklerinden koparıldıkça, tıpkı solan bir çiçek gibi, ruhsal çöküntüye sürüklendi.

Modern Hayatın Tuzakları: Teknoloji ve Yabancılaşma

Teknoloji, hayatı kolaylaştırsa da, doğadan kopan insanın yalnızlığını ve yabancılaşmasını daha da derinleştirdi. Sanal dünyada binlerce arkadaş edinmek mümkün hale geldi, ancak bu, gerçek hayatta yalnızlık hissini daha da pekiştirdi. Sosyal medya bağımlılığı, elektronik sigaralar ve diğer modern alışkanlıklar, bu yalnızlık hissini artırırken, içsel huzur arayışını da zayıflattı. İnsan, kendini bu hızlı tempoya kaptırdıkça, ruhunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.

Psikolojik Sağlığın Çöküşü

Modern yaşamın hızla artan temposu, stres, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunları beraberinde getirdi. 

İnsanlar, bu hızlı tempoya ayak uydurmaya çalışırken, ruhsal sağlıklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Doğadan uzaklaşmanın getirdiği bu ruhsal bunalım, insanları psikolojik destek arayışına itti. Ancak bu zorlu süreçte, doğayla yeniden bağ kurmak ve içsel dengeyi bulmak, ruhsal sağlığı korumak için kritik bir adım haline geldi.