TAPINAK ŞOVALYELERİ VE GİZLİ TARİKATTAN NAZİZME UZANAN YOL

NAZİZMİN KÖKENLERİ

NEVİN BİLGİN 

Nazizm’in kökenleri ve etkileri, tarih boyunca pek çok araştırmacı ve yazarı cezbetmiştir. Nicholas Goodrick Clarke’ün “Nazizm’in Gizli Kökenleri” adlı kitabı, Nazi ideolojisinin sadece Almanya ile sınırlı kalmayıp, Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde de etkili olan okült ve teozofik hareketlerden beslendiğini öne sürmektedir. 

Jörg Lanz von Liebenfels ve Aryosofi

Jörg Lanz von Liebenfels, Aryosofi adını verdiği düşünce sistemini geliştirerek, ırksal üstünlük ve antisemitizmi ideolojik temellere oturtmuş bir figürdür. Aryosofi, özellikle Aryan ırkının üstünlüğünü savunan ve bu düşünceyi okült ve ezoterik unsurlarla birleştiren bir ideolojidir. Liebenfels, bu ideolojiyi yayarken, tarihsel ve mistik argümanlarla Aryan ırkının üstünlüğünü savundu. Aryosofi, okültizm ve ezoterizmle de bağlantılı olarak, Nazi ideolojisinin bazı unsurlarını etkilemiştir.

Thule Cemiyeti

Thule Cemiyeti, 1918’de Almanya’da kurulan ve okültizm, ırkçılık ve milliyetçilik gibi unsurları bir araya getiren bir organizasyondur. Cemiyet, Aryan ırkının üstünlüğünü ve Almanya'nın eski mistik köklerine dönüşü vurgulayan bir ideoloji benimsedi. Thule Cemiyeti'nin önemli bir özelliği, Aryosofi gibi ırkçı ve okült inançları birleştirmiş olmasıdır. Cemiyetin üyeleri arasında bazı üst düzey Nazi liderlerinin bulunması, Nazi ideolojisinin şekillenmesinde Thule Cemiyeti'nin önemli bir rol oynadığını gösterir. Adolf Hitler ve diğer Nazi liderleri, bu çevreyle temas halinde olup, cemiyetin ideolojik ve mistik etkilerini benimsediler.

Teozofi ve Okültizmin Yayılması

Teozofi, eski ve ezoterik bilgileri, doğaüstü öğretileri ve manevi bilgeliği araştıran ve öğreten bir düşünce sistemidir. 19. yüzyılda Helena Petrovna Blavatsky tarafından kurulan bu akım, evrenin ve insanın doğasına dair derin bir anlayış geliştirmeyi amaçlar. Teozofi, genellikle üç ana prensibe dayanır:

Evrenin Birliği: Her şeyin birbirine bağlı olduğunu ve evrenin temel bir bütün olduğunu savunur.

Yeniden Doğuş ve Karma: İnsanların geçmiş yaşamlarının etkilerini taşıdığını ve bu etkileşimlerin mevcut yaşamlarını şekillendirdiğini öne sürer.

Evrensel Bilgelik: Evrendeki tüm dinlerin ve öğretilerin ortak bir kaynağa dayandığını ve bu bilgelikten yararlanılabileceğini belirtir.

Okültizm ise, görünmeyen veya gizli olan bilgi ve güçlerle ilgilenen bir dizi inanç ve pratiği kapsar. Bu terim, doğrudan algılanamayan, ancak manevi veya ezoterik bilgi olarak kabul edilen unsurları içerir. Okültizmin temel unsurları şunlardır:

Gizli Bilgiler ve Öğretiler: Doğaüstü veya mistik bilgilerin, sıradan insanlar tarafından anlaşılamayan veya erişilemeyen bir biçimde sunulması.

Sihir ve Büyü: Okült pratiklerde, çeşitli ritüeller ve uygulamalarla doğaüstü güçlerin etkilenebileceği veya yönlendirilebileceği inancı.

Astroloji ve Numeroloji: Gökyüzü olaylarının ve sayısal sembollerin manevi anlamlarını ve etkilerini inceleyen sistemler.

Sırlar ve Tarikatlar: Özel, kapalı topluluklar veya cemiyetler aracılığıyla saklanan bilgiler ve öğretiler.

Okültizm, genellikle bireysel manevi arayışlar ve ezoterik bilgi arayışlarıyla ilişkilidir ve çok çeşitli ritüel, sembol ve pratikleri içerir.

Nicholas Goodrick Clarke’ün Tezleri

Goodrick Clarke, Nazi ideolojisinin sadece Almanya’da değil, aynı zamanda Amerika ve İngiltere’deki okült ve teozofik hareketlerle de bağlantılı olduğunu savunur. Clarke’ün tezine göre, bu ideolojik eğilimler, o dönemdeki materyalist ve pozitivist fikirlerin bir tepki olarak ortaya çıktı. Almanya’daki okült canlanma, büyük ölçüde Anglo-Sakson dünyasında teozofinin etkileriyle şekillendi. Clarke, bu etkileşimin, Nazizm’in mistik ve sembolik unsurlarını nasıl güçlendirdiğini araştırır.

Tapınak Şövalyeleri ve Orta Çağ’ın Gizemleri

Orta Çağ’da Tapınak Şövalyeleri, Kutsal Topraklar’ı korumak amacıyla Haçlı Seferleri sırasında kurulan bir askeri tarikat olarak bilinir. Ancak zamanla, bu örgüt büyük bir ekonomik ve siyasi güç haline geldi. Tapınak Şövalyeleri, sadece askeri değil, aynı zamanda okült ve mistik uygulamalarla da ilgileniyorlardı. Onlar, astroloji ve diğer okült bilimlerle ilgilenerek, kendi gizli bilgilerini ve mistik inançlarını geliştirdiler.

Modern Dönemdeki Etkiler

Teozofi, okültizm ve Tapınak Şövalyeleri gibi tarihsel figürlerin etkileri, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında Almanya’daki okült hareketleri üzerinde önemli bir rol oynadı. Nazi ideolojisinin, bu eski mistik öğretilerden nasıl etkilendiği, özellikle Thule Cemiyeti ve Aryosofi gibi grupların etkileriyle şekillendi.

Nazi ideolojisinin kökenlerinde, okültizm ve teozofinin etkileri, sadece Almanya’da değil, aynı zamanda Amerika ve İngiltere’deki materyalist ve pozitivist düşüncelere karşı bir tepki olarak ortaya çıktı. Clarke’ün analizleri, bu etkileşimlerin nasıl bir araya geldiğini ve Nazizm’in nasıl mistik ve okült kökenlere dayandığını anlamak açısından önemli bir perspektif sunmaktadır. 

Kaynakça: 

Calerke, Nicholas. Nazizmin Gizli Kökenleri

Thule Cemiyeti - Vikipedi (wikipedia.org)

https://youtu.be/RqRph8yvd18?si=IOk_Ir_EpGCktsvh