14 Ekim 2024 Pazartesi

KENDİ ŞEHRİNİN YABANCILARI

BU BİNALAR AVRUPA'DA DEĞİL, İSTANBUL'DA 

PEKİ AVRUPA'DA BİNA ÖNLERİNDE ÇEKTİRDİĞİNİZ FOTOĞRAFLARI, İSTANBUL'DAKİ BU BİNALARIN ÖNÜNDE DE ÇEKTİRDİNİZ Mİ? 





NEVİN BİLGİN

İstanbul, binlerce yıllık geçmişiyle dünyanın en zengin tarihî şehirlerinden biri. Ancak ne kadar bu zenginliğin farkındayız? Kendi şehrimizde, her gün önünden geçtiğimiz yapıların büyüsünü ve derinliğini ne kadar hissediyoruz? Avrupa'ya gidip oradaki tarihî binaların önünde poz verip sosyal medyada paylaşmak, İstanbul'da kaçırdığımız bir şeyi mi telafi etmeye çalışıyor?



Avrupa'da bir katedrale, bir saraya ya da eski bir köprüye hayranlıkla bakarken, İstanbul'daki eşsiz eserler neden aynı coşkuyu yaratmıyor? Özellikle yurtdışına gidildiğinde bir yapı karşısında hayranlıkla durmak, onun önünde fotoğraf çektirmek ve bu anı paylaşma ihtiyacı daha belirgin hale geliyor. Ama bu hayranlık, neye dayanıyor? Gerçekten yapının tarihini, kültürel anlamını mı yoksa sadece "gidip gördüm" demenin hazzını mı paylaşıyoruz?

Yurtdışında çekilen fotoğraflar genellikle özenle planlanmış, estetik olarak kusursuz anlar olarak sunuluyor. 

Halbuki İstanbul’un tarihî yapıları önünden geçerken onlara bakmak bile bazen aklımıza gelmiyor. Belki de Avrupa'daki bu yapılar bize egzotik geliyor; çünkü onlarla kişisel bir bağ kuramıyoruz. Ancak tam da burada sorgulamamız gereken şey, neden aynı heyecanı kendi şehirlerimizde hissetmediğimizdir. Neden Avrupa’daki bir katedralin fotoğrafı binlerce beğeni toplarken, İstanbul’un tarihî bir camisi ya da köprüsü önünde aynı heyecanı yaşamıyoruz?



Bu durum, İstanbul'daki tarihî yapıların değerinin küçümsenmesi anlamına gelmemeli, ancak onların bizim için "gündelik" hale gelmiş olması düşündürücü. Tarihin ve kültürün tam ortasında yaşarken bu zenginliği sadece uzaktan fark edebiliyoruz. Avrupa'da bir tarihî binanın önünde fotoğraf çektirip paylaşmak, aslında kendi şehirlerimizde arka planda bıraktığımız değerleri ne kadar göz ardı ettiğimizi de gösteriyor olabilir.



Bu şehir, sadece fotoğraf karelerine sığmayacak kadar çok şey barındırıyor. Avrupa’daki binaları hayranlıkla övüp fotoğraf çekitrmek kadar, kendi sokaklarımızdaki tarihî zenginliği yeniden keşfetme vakti gelmedi mi?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder