Eski Belediye Başkanının Emekli Maaş İsyanı
BAŞKANIN İSYANI
Milletvekili ve emekli milletvekili maaşlarına orantısız gelen zam belediye başkanı emeklisini bile çileden çıkardı.
1999/2004 yıllarında Afyon Belediye Başkanlığı yapan ve sonra emekli olan Hayrettin Barut o dönemde milletvekili emeklilerinin kendisinden bin lira fazla aldığını bugün ise kendisinin 64 bin lira alırken milletvekili emeklisinin kendisinin 3 katı maaş aldığını yazdı.
Barut'un yazısı şöyle:
*"ALEMİN HAMAMINDA, HANINDA, GÖZÜMÜZ YOK,HARMANLARI BOL OLSUN, BİLLAHİ SÖZÜMÜZ YOK."*
Dün açıklanan enflasyon verisiyle birlikte emekli ve memurların maaşında değişikliğe gidildi. Yapılacak artıştan milletvekili ve emekli milletvekilleri de etkilenirken, temmuz ayı itibarıyla alınacak yeni maaşlar belli oldu.
TÜİK, dün açıkladığı haziran ayı enflasyon verisini 1,37 olarak duyururken, SSK ve Bağ-Kur emeklisine verilecek 6 aylık enflasyon farkı da 16,67 olarak kesinleşti.
Memur ve memur emeklisinin zam oranı yüzde 15,57 olurken, yapılacak artışlardan milletvekili ve emekli milletvekili maaşları da doğrudan etkilenecek.
*Milletvekili maaşları değişti: İşte zamlı milletvekili ve emekli milletvekili maaşları"
VEKİL MAAŞI 229 bin 676 TL OLDU
Yeni zamla birlikte bakan maaşı 235 bin 527 TL olurken, milletvekili maaşları ise 229 bin 676 TL'ye çıktı. *Emekli milletvekillerine verilen aylıklar ise 149 bin oldu.* Halihazırda milletvekili olan ve emekli vekil aylığına hak kazanan kişiler ise toplamda 379 bin TL maaş almış olacak.
GELELİM MEVZUYA
*2004- yılında milletvekili emeklisi 6.013 maaş alıyordu ."
Şahsım Afyonkarahisar belediye başkanlık görevini tamamladıktan sonra 2004 yılının Ekim ayında emekli oldum.
Emekli olduktan bir müddet sonra yapılan yeni düzenlemelerle il Belediye Başkanı emeklisiyle, milletvekili emeklisinin maaşlarının arasında fazla bir fark yoktu.
Gelelim bugüne; bugün bir milletvekili emeklisi zamlı 149 bin lira maaş alacak iken, il Belediye başkanlığı yapmış bir şahıs emekli olarak 64.000 lira maaş alacaktır.
Aradaki fark uçurum halini almış , uçurum giderek de derinlesmektedir.
Elazığ sevdalılarının dillerinden düşürmedikleri bir şiirin dörtlüğü şöyledir:
"Alemin hamamında hanında gözümüz yok,
Harmanları bol olsun billahi sözümüz yok ,
Bizim de hakk'a şükür değişik özümüz yok,
Bizim ayakta hırik onlarınkinde galoş,
Gönüller aydın olsun ne fark eder ki gakkoş. "
Evet, kimsenin maaşında, parasında, pulunda gözümüz yok. Allah daha da çok versin.!
Nihayetinde :Yüce Türk milletini temsil noktasındalar, yükümlülükleri ağırdır, bu milletin kaymak tabakasıdırlar.Ancak;
Devlet baba da Adil olmak mevcudiyetindedir.
Artık susmanın vicdanıma ağır geldiğini hissediyorum. Karşımızda büyüyen bir adaletsizlik var. Üstelik bu, kimsenin gözünden kaçacak kadar küçük değil. Her maaş artışında daha da büyüyen, daha da derinleşen bir uçurum.
Emekli olduğum yıl, milletvekili emeklisiyle aramızda ki küçücük fark giderek büyümektedir. Aynı memleketin, aynı devletin çatısı altında, hizmet etmiş insanlar arasında böyle bir fark olabilir diyorduk ama en azından makul bir düzeydeydi.
Bugün, aynı iki kategoriye bakalım: Benim emekli maaşım 64 bin lira, bir milletvekili emeklisi 149 bin lira alıyor. Hâlâ görev yapan bir milletvekili ise tam 229 bin 676 lira maaş alıyor. Ve eğer hem emekli hem görevdeyse, bu iki maaşı birlikte alabiliyor. Yani aylık toplam gelirleri 378 bin liraya ulaşıyor.
Soruyorum şimdi: Bu adalet midir?
Bu hakkaniyet midir?
Bir ülkede, “emekli” kelimesi bu kadar bölünür mü?
Emekli emekli değil midir?
Aynı çarşıdan alışveriş yapıyoruz, aynı faturalara maruz kalıyoruz, aynı sofraya oturuyoruz. Ama sofradaki payımız bu kadar farklıysa, bu nasıl bir kamu anlayışıdır?
Ben neyi eksik yaptım? Belediye başkanlığı yaptım, halka hizmet ettim. Bugün sokakta yürüdüğümde hâlâ “Allah razı olsun” diyen insanlar çıkıyor karşıma. Ama devletim, bana bir lütuf verir gibi maaş zammı yaparken, bazı kesimlere servet düzeyinde artışlar yapıyor.
Emekli maaş artışlarındaki bu adaletsizliği içime sindiremiyorum.
Kimseye haset duymuyorum. Kimse aç kalsın istemem. Ama herkesin hakkı kadar yaşamasını, herkesin alın teri kadar değer görmesini isterim. Hele ki milletin vekili olanların, milletin halinden bu kadar uzaklaşmasını asla kabul edemem.
Bu sözleri kendim için de söylemiyorum yalnızca. Bugün pazarda fiyatlara baka baka eli titreyen, torununa harçlık veremeyen, ilaca, kiraya, hayata yetişemeyen milyonlarca emeklinin duygusunu taşıyorum yüreğimde....
*Bunu görmezden gelen herkes bilsin ki bu uçurum bir gün herkesin vicdanını sarsar.*
Bu bir çığlıktır, İnşallah siyaset kurumunda aktif görev yapan arkadaşlarımız duyarlar.!
Selamlar...
Hayrettin BARUT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder