SESSİZLİK DİZİSİ ÜZERİNE
SESSİZLİĞİN GÜRÜLTÜSÜ
ÇOCUKLARA VE GENÇLERE KULLANILAN İLAÇLAR, TRAVMALARA YAKLAŞIM VE ÇOCUKLARIN SOSYAL KORUMASI ÜZERİNE
Fotoğraf: Netflix
Nevin BİLGİN
Sessizlik adlı psikolojik dizi, yalnızca bir karakterin hikâyesi değil; aynı zamanda toplumun çocuklara, adalet sistemine ve psikiyatrik müdahalelere bakışını sorgulatan derin bir anlatı. Dizinin merkezinde yer alan Sergio, ailesinin ölümüyle suçlanan ve sekiz yıl boyunca tek kelime etmeyen bir gençtir.
Onun bu sessizliği, toplum için bir itiraf, otoriteler için suçun kanıtı, ama aslında travmanın ve içe kapanışın bir ifadesidir. Sessizlik, burada yalnızca bir bireysel tercih değil; sosyal hizmet sisteminin, adalet mekanizmasının ve yetişkinlerin çocuğu anlamaktaki başarısızlığının da sembolüdür. Sergio’nun suskunluğunu kırmaya çalışan psikiyatrist Ana Dussuel ise bilimin ışığında ilerlese de etik açıdan tartışmalı bir deney yürütür.
Sosyal hizmet alanındaki çocuklar için bu hikâye, ilginç yönler taşıyor.. Suçu işleyip işlemediklerinden bağımsız olarak, çoğu kez önyargı, etiketleme ve yetersiz destekle baş başa bırakılırlar. Sessizlikleri duyulmayan, travmaları anlaşılmayan bu çocuklar, koruyucu sistemin güvenli kucağına değil, çoğu zaman toplumun dışlayıcı bakışlarına teslim edilir. Çocukların teslim edildiği kişilerin dinle ilgili kuruluşlar olması ve çocukların burada da suistimal edilmeleri söz konusu olur.
Oysa çocukların sessizliği bir suçun değil, çoğu kez travmanın işaretidir. Bu noktada dizi, sosyal hizmet uzmanlarının ve psikolojik destek mekanizmalarının önemini izleyiciye güçlü bir biçimde hatırlatır.
Sergio’nun davranışları antisosyal kişilik bozukluğu çerçevesinde tartışılırken, aslında onun sessizliği ve duygusal boşluğu bir savunma mekanizması olarak da okunabilir. Ana Dussuel’in müdahaleleri ise modern psikiyatrinin karanlık tarafına ışık tutar: İyileştirme amacıyla yapılan her girişim, aynı zamanda etik sınırları zorlayabilir.
Bu bağlamda diziyi daha çarpıcı kılan bir diğer unsur da psikiyatrik ilaçlara yapılan göndermeler ve onların gerçek hayattaki karşılığıdır. Klinik araştırmalar, çocukluk döneminde kullanılan ilaçların semptomları hafiflettiğini ve işlevselliği artırdığını gösteriyor. Ancak uzun vadeli yan etkiler, eksik veriler ve önyargılar hâlâ ciddi soru işaretleri barındırıyor.
Gerçek yaşamdan örnekler ise bu karmaşayı daha da görünür kılıyor: Kimi gençler antidepresanların yaşamlarını dengelediğini, kaygılarını azalttığını söylerken, kimileri hızlı kilo alımı, duygusal donukluk ya da kimlik karmaşası yaşadığını dile getiriyor. Bu ikili tablo, ilaçların yalnızca bir çözüm değil, aynı zamanda dikkatle yönetilmesi gereken bir müdahale olduğunu kanıtlıyor.
Sessizlik, izleyiciye tek bir hikâye anlatmıyor; çocuğun sessizliğiyle toplumun sağır bakışını, psikiyatrinin bilimsel otoritesiyle etik sınırlarını, ilaçların iyileştirici gücüyle yan etkilerini aynı sahnede buluşturuyor. Dizi, bir yandan suç, adalet ve travma kavramlarını sorgulatırken, diğer yandan bize şu soruyu bırakıyor: Sessiz kalan gerçekten çocuk mu, yoksa onu duymayan koca bir toplum mu?
Yapım Bilgileri
·Orijinal adı: El Silencio (The Silence)
·Tür: Psikolojik gerilim, drama
·Yönetmen: Aitor Gabilondo
·Oyuncular:
oArón Piper (Sergio Ciscar)
oAlmudena Amor (Ana Dussuel)
oManu Ríos (Roa)
oAria Bedmar (Marta)
oRamiro Blas (Natanael)
·Yapım Yılı: 2023
·Ülke: İspanya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder