7 Ağustos 2025 Perşembe

 

YOKLUKTAN DOĞAN TAT: ƁİCİBİCİ

Anadolu mutfağı, bolluğun değil yokluğun mutfağıdır. 

Sofraya zenginlikten değil, sabırdan tabak konur. Un, su, biraz şeker… Elindekini çoğaltmanın, olmayanla yetinmenin ve hatta yoktan tat yaratmanın hikâyesidir bu topraklardaki yemekler.

Cici bici gibi bir tatlı düşünelim mesela. Ne tereyağı vardır içinde ne kaymak, ne badem ne de fındık. Ama yaz sıcağında, nişasta, şeker ve biraz gıda boyasıyla hazırlanan o serin kâse, bir çocuğun gözünde bayram olur. 

Anadolu kadını, bir kasenin içinde gökyüzünü, rüyayı ve serinliği verir çocuğuna. "Yoksa yapamam" demez, "Varmış gibi yaşarım" der.

Çünkü Anadolu’da yemek bir karın doyurma işi değil sadece; bir direniştir, bir sabırdır, bir dönüştürme sanatıdır. 

Yoksulluk utanılacak bir hâl değil, üretecek bir ruhtur burada. Ekmekten tatlı, yoğurtlu sudan çorba. 

Süt yoksa suyla, yağ yoksa sabırla karıştırır hamuru. Elinde ne varsa, yüreğinde ne biriktiyse, sofraya onu koyar. 

Fakirliğin içinde bir şenlik yaratır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder