15 Ekim 2025 Çarşamba

 El Salvador’un Dönüşen Hikayesi ve Lider Bukela

Dijital Liderlik: Twitter’dan Yönetilen Devlet

              fotoğraf: Journal of Democrasy

Nevin BİLGİN

Orta Amerika’nın küçük ama çalkantılı ülkesi El Salvador, uzun yıllar boyunca dünyada en yüksek cinayet oranına sahip ülkelerden biri olarak biliniyordu.

İç savaş sonrası zayıflayan devlet yapısı, yoksulluk, yolsuzluk ve çete şiddeti toplumsal dokuyu parçaladı.

1980’lerden 2010’lara kadar ülke, sürekli olarak “kaçılan”, “umutsuz” ve “tehlikeli” bir yer olarak anıldı.

Bu dönemde klasik partiler sağcı ARENA ve solcu FMLN halkın güvenini kaybetti.

Toplum, değişim arayışındaydı; ama bu değişim ne sağdan ne soldan gelecekti.

Tam bu boşlukta Nayib Bukele adlı genç, teknolojiye hâkim, iletişimi güçlü bir figür sahneye çıktı.

            Dünyanın en büyük hapishanesi Cecot

Bukele’nin Yükselişi

1981 doğumlu, Filistin kökenli bir iş insanının oğlu olan Nayib Bukele, geleneksel siyasetçi tipinden farklı bir karakterdi.

Siyasete belediye başkanlığı düzeyinde adım attı, ama kendini hiçbir partiye tam olarak ait hissetmedi.

Kampanyalarında reklamcılıktan gelen bir estetik, popüler kültürden ödünç alınmış bir dil ve doğrudan halka seslenen dijital bir iletişim tarzı vardı.

2019’da “Yeni Fikirler (Nuevas Ideas)” hareketiyle cumhurbaşkanı seçildi.

“Eski düzenin yolsuzluğuna ve etkisizliğine karşı genç, temiz, dijital bir gelecek” vadetti.

Sloganı kısaydı ama etkiliydi: “Eskiyi değil, geleceği temsil ediyoruz.”


Korkudan Doğan Güven

Bukele’nin en çok ses getiren politikası, ülkeyi çetelerden temizleme vaadiydi.

On yıllardır sokakları yöneten MS-13 ve Barrio 18 gibi çeteler, sadece suç örgütü değil, aynı zamanda paralel bir devlet gibi işliyordu.

Bukele, 2022’de ilan ettiği “Olağanüstü Hal” ile bu yapıya sert bir darbe indirdi.

On binlerce kişi çete bağlantısı şüphesiyle tutuklandı, ülke tarihinin en büyük hapishanesi (CECOT) inşa edildi.

Bu uygulamalar insan hakları ihlalleriyle eleştirildi, fakat halk desteği düşmedi — aksine arttı.

Çünkü insanlar ilk kez çetelerden korkmadan sokakta yürüyebiliyordu.

Böylece otoriter yöntemler, güvenlik duygusu sayesinde meşruiyet kazandı.

Bukele’nin popülaritesi %90’ları buldu; dünya basını onu “en popüler otokrat” olarak tanımladı.


Dijital Liderlik: Twitter’dan Yönetilen Devlet

Bukele’nin liderlik tarzı, klasik Latin Amerika başkanlarından tamamen farklı.

Basın toplantıları yerine Twitter (X) gönderileriyle kararlarını açıklıyor, eleştirileri aynı platformda yanıtlıyor.

Devlet işlerini doğrudan halkla konuşarak yürütüyor.

Kendini ironik biçimde “Dünyanın En Havalı Diktatörü” diye tanımlaması, eleştirileri etkisiz hale getirmenin bir yolu.

Bu tavır, dijital çağın mizah ve popülizm karışımı diline tam oturuyor.

Bukele artık yalnızca bir devlet başkanı değil, aynı zamanda bir marka, bir dijital figür haline geldi.

Bitcoin Deneyi: Ekonomi Politik Bir Gösteri

2021’de El Salvador, Bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke oldu.

Dünya bu kararı şaşkınlıkla karşıladı.

Finans çevreleri ekonomik istikrarsızlık uyarısı yaparken, Bukele bunu bağımsızlığın sembolü olarak sundu.

Bitcoin hamlesi, ekonomik başarıdan çok imaj başarısıydı.

Ülkeyi “kripto cesaretiyle tanınan” bir ülkeye dönüştürdü ve Bukele’yi küresel medya figürü haline getirdi.

Eleştiriler onu zayıflatmadı, aksine “sisteme kafa tutan genç lider” imajını güçlendirdi.

Yeni Otoriterlik: Halkın Rızasıyla Güçlenen Güç

Bukele’nin yönetimi, klasik diktatörlüklerden ayrılıyor.

Sansür, yargı kontrolü ve muhalefetin zayıflatılması gibi otoriter unsurlar mevcut,

ama bunlar halk desteğiyle gerçekleşiyor.

Bu nedenle Bukele örneği, “otoriter ama meşru” denen yeni bir yönetim biçiminin sembolü haline geldi.

Anayasa gereği yeniden seçilmesi yasakken, yargı kararıyla 2024 seçimlerine katıldı ve açık farkla kazandı.

Bu durum, Latin Amerika’da demokrasi ve halk iradesi arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı.

Bir Ülkenin Yeniden Yazılan Hikayesi

El Salvador’un hikayesi, Bukele döneminde köklü biçimde değişti.

Bir zamanlar çetelerin ve umutsuzluğun ülkesi olarak görülen bu küçük Orta Amerika ülkesi,

bugün “güvenli, düzenli, dijitalleşen bir ulus” imajıyla anılıyor.

Ancak bu dönüşümün ardında ciddi bir ikilem yatıyor:

Güvenlik için özgürlükten vazgeçen bir toplum, geleceğini gerçekten kazanıyor mu, yoksa sessizce kaybediyor mu?

Bukele’nin başarısı, sadece El Salvador’un değil, çağımızın siyasetini de sorgulatıyor:

Modern liderlik artık ideolojiyle değil, algıyla; kurumlarla değil, karizma ve dijital imajla şekilleniyor.


Kaynakça

https://tr.wikipedia.org/wiki/Nayib_Bukele?utm_source=chatgpt.com

https://cispes.org/article/bukele%E2%80%99s-security-policy-dangerous-return-hardline-policing-and-us-military-intervention

https://elsalvadorinfo.net/nayib-bukeles-security-plan

https://www.state.gov/reports/2022-country-reports-on-human-rights-practices

https://www.wola.org/analysis/mass-incarceration-and-democratic-deterioration-three-years-of-the-state-of-exception-in-el-salvador

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder