1 Kasım 2025 Cumartesi

 Kuraklığa rağmen...

Ege’de Bir Sonbahar Pazarı




Nevin BİLGİN

Sonbaharın altın yaprakları ve güneşin son demleri..


Ege’nin tozlu taş sokakları...


Kuraklığa, ekonomik yetersizliklere rağmen sonbaharda ayrı bir cümbüşe dönüşen köylü pazarları. 



Tezgahlardan tezgah parası olarak 20 lira, 50 lira gibi düşük rakamlar alan belediye zabıtaları. 



Nasırlaşmış, siyahlaşmış eller... Ayların emeğini pazar tezgahında görücüye çıkaran Ege'nin kadınları..Bu kuraklıkta, bu pahalılıkta emek emek yetiştirdiklerini sabahın ilk ışıklarıyla pazara taşımış.



Zaman, bir yandan zeytin dallarını olgunluğa taşırken diğer yandan insanlara yavaşlamayı, şükretmeyi öğretmiş.



Tahta tezgâhlarda, yer tezgahlarında meşe palamutları, kilosu 150 liradan satılıyor.



Çıntar 250 lira, 75 liraya satılan şapkası iki el büyüklüğünde kocabaş (kocakuş) mantarlarıyla yan yana dizilmiş. 


Toprağın kalbinden kopup gelmiş gibiler. 



Bir yanda yeni sıkılmış zeytinyağının yeşil altını, diğer yanda binbir çeşidiyle iri, buruşuk, çizgili zeytinler… 


70 lira ile 100 lira arasında fiyatları. Tezgahlarda makine ile zeytin de çiziliyor.


Hepsi Ege’nin sabrını, güneşini, tuzunu taşıyor.


Kilosu 50 liraya Red Globe üzümlerin  pembemsi parlaklığı pazara bir bayram neşesi gibi düşmüş. 


Cennet hurmaları altın sarısı rengiyle 60 liradan alıcı arıyor. 


30 liradan en kırmızı kokulu domatesler...Pekmezler şişe şişe, tescilli kavunlar tane tane..


Yanık kokulu koyun yoğurdu için Şükrü Bey'in tezgahında alıcılar kilosu 140 liradan almak için sıraya girmiş yanda balcı Metin balına 500 lira diyor. 


Meşhur tostçu Metin yumurtalı, sucuklu, kaşarlı ve salçalı tostlarını pazar kalabalığına özenle hazırlayıp koyun yoğurdu ayranıyla sunuyor.


Ayakkabıcılar çalışmaya ara vermiş evinin ihtiyacı için sabahla birlikte kendisini pazara atmış.


Köşede, kazanlarda pilav kaynıyor az tavuklu. Yanında helvanın kavrukluğu ve turşuyla "hayır" diye dağıtılıyor. Lokma dökenlerin ilahileri birbirine karışıyor.


Bu sadece bir alışveriş değil, bir “hayır” günü..


Kadınlar, ellerinde tanelenmiş narlar gibi bereket taşıyor, erkekler, sabahın erken vaktinde yaktıkları sigarayla toprağın bereketine selam veriyor.


Ege şivesinin birbirine karıştığı sesler...Sonra, birden sessizlik çöküyor. 


Pazarcılar, köylüler, çocuklar bir araya geliyor.


Eller göğe  açılıyor ve pazar duası yapılıyor.

“Bizi haramdan koru, emeğimizi helal eyle.”


Ege’nin sonbaharı işte…  Pazarı bir panayır gibi...


Toprağın, denizin ve insanın birbirine karıştığı bu mevsimde, alın teriyle bereket, helal kazancın hatırlanması yan yana..

( Denizli Yeşilyuva)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder